ANKESOB Başkan Vekili Muhittin Köksal'ın başkanlık ettiği toplantıda Birliğe bağlı merkez ve ilçelerdeki odaların genel sekreterleri hazır bulundu. Toplantıya,  ANKESOB Başkan Vekilleri Hüseyin Ar ile Hasan H. Çavuşculu da katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan ANKESOB Başkan Vekili Muhittin Köksal, "2017/1. Dönem  Eğitim ve Değerlendirme Seminerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum." diyerek, "ANKESOB Başkanımız Sayın Mehmet Yiğiner başkanlığında  eğitim, araştırma ve geliştirmeye  verdiğimiz önemi sizler de yakından takip ediyorsunuz. Teşkilatımızın içinde odalarımızın genel sekreterleri olarak sizler aldığınız görev gereği çok önemli bir vazifede bulunuyorsunuz. Esnaf ve sanatkarlarla ilk muhatap olan sizlersiniz. Ve bizler de bu görevi dikkate alarak her geçen gün eğitim seminerlerinin sizlere ne katkıları olur, bu eğitimlerin esnaf ve sanatkarlarımıza nasıl bir yansıması olur onun gayreti içerisindeyiz. Eğitimli toplumların her zaman başarılı olacağı bilinci ile ANKESOB olarak bu eğitim çalışmalarımızı daha etkin ve verimli bir şekilde devam  ettiriyoruz. Sizler de umarım bu çalışmalardan memnunsunuz. Her eğitim semineri bir başka gündem ile, güncel iş ve sosyal hayatımıza giren konularla ilgili oluyor." ifadelerini kullandı. 

Odaların genel sekreterlerini bir araya getiren eğitim ve değerlendirme toplantısında konuşan ANKESOB Başkan Vekili Hüseyin Ar, “Sizler başarılı olursanız ANKESOB olarak biz de başarılı oluruz. Bu nedenle titizlikle eğitimin, eğitim yoluyla sizlerin gelişiminin üzerinde duruyoruz. Siz genel sekreterlerimizin odalarınızı yönetme anlamında daha donanımlı ve etkin olmanızı sağlayacak eğitimler gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Her zaman öğrenmeyi öğrenmeye açık olun. Eğitimli ve her konuda donanımlı olmanız bizim için çok önemli. Birlik ve beraberlik içerisinde başarılı çalışmalara imza atan Ankara olarak Türkiye’nin örnek Birliklerinden biriyiz. Bilgi, beceri ve deneyimlerimizi geliştirerek hayata geçireceğimiz çalışmalarla esnaf ve sanatkarlarımıza en iyi şekilde hizmet etmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Toplantıda, ANKESOB Eğitim, Proje ve Ar-Ge Müdürü Erdoğan Özen 'Mevzuat Uygulamaları' konulu bir sunum gerçekleştirdi. Özen, Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşler ve 29. Mesleki Eğitim Kurulu Kararları ile ilgili bilgilendirme yaparak, açıklamalarda bulundu. 

ARTIK ÖNEMLİ OLAN DEĞİŞİMİN HIZI 
Sunumunun devamında değişim ve değişime ayak uydurmanın önemini vurgulayan Özen, "Yüzlerce rakibinin olduğu bir pazarda işyerleri karlılığını, sürdürülebilirliğini ve rekabetçiliğini koruyabilme savaşı vermektedir. Sanayi toplumu değişimi, bilgi toplumu ise değişimin hızını yönetmeye çalışmaktadır. Artık, değişim değil, değişimin hızı yönetilmektedir. Değişimin hızını artıran ise bilgi iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerdir. Öğrenme isteğini destekleyecek, özendirecek bir kültürü ve sistemi kurmamız, geleceğin dünyasında alacağımız yerin de belirleyicisi olacaktır. Ülkemizin geleceği için, dijital dünyada kendine güvenen, gelişen teknolojilere hakim olmak, sadece kullanıcı değil, üretici olmayı da başarmak gerekiyor. Buhar makinesinin icadıyla başlayan sanayi toplumunun sadece 300 yıllık bir geçmişi var. Şimdi, sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçtik. Bilgisayar devrimi, iletişim, bilişim, ulaşım devrimleri, dijitalleşme derken son yıllarda Endüstri 4.0, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi kavramlar ön plana çıktı. 2020 yılında 4 milyar insanın birbirine 'Nesnelerin İnterneti' ile bağlı olacağı, 25 milyondan fazla uygulama, akıllı sistem ve 50 trilyondan fazla gömülü sistemle birlikte toplam 4 trilyon dolarlık bir ekonominin oluşması beklenmektedir.  Artık, teknolojiyi üretiyor olmak her şeyden önemli hale gelmiştir." dedi.

TEKNOLOJİNİN İNSAN HAYATINA ETKİSİ 
Teknolojinin her alanda etkisini gösterdiğini belirten Özen, şöyle devam etti: "Teknoloji, insanoğlunun yapamadığını, aklını kullanarak geliştirdiği araç ve metotlarla yapmasıdır. Bu nedenle teknoloji dendiğinde sadece araç-gereç olarak algılanmamalı, metot boyutu da önemlidir. Teknoloji amaç değildir, araçtır. Geleneksel teknolojilere göre dijital teknolojiye erişebilirlik daha kolaydır. İnsanoğlu teknolojik bilinç aşamasına doğru ilerlemektedir. Herkes için, okuryazarlık seviyesinde ekonomi bilgisi ve elbette teknoloji odaklı düşünme yetisi gibi özellikler gerekiyor. Endüstri 4.0 dijitalleşme ve teknoloji odaklı dönüşümün merkezinde yer almak işyerlerini, geleceğin işyerlerine dönüştürmeye yardımcı oluyor. Bu nedenle oda üyelerimizin işyerlerini bu değişim ve dönüşüme hazırlamak zorundayız. Büyük değişim teknolojinin öncülüğünde birbirine bağlı hale gelen tüketiciler ve sektörel yakınlaşma ile gerçekleşecek."

 “KENDİMİZİ ÇIRAK GİBİ DÜŞÜNMEK” 
"Bilimin ilerlediği, inovasyonların yapıldığı, eski bilgilerin yerini çoğu zaman bu bilgileri çürüten veya bir adım daha ileriye götüren bilgilerin aldığı bir çağda yaşıyoruz. Ona göre davranmak zorundayız." diyen Özen, "Geliniz hep birlikte ben bu işi çok biliyorum yaklaşımından vazgeçelim. Her türlü vasıftan kendimizi kurtaralım. Kendimizi bir çırak olarak düşünelim. Tek odağımız entelektüel anlamda büyümek, kendimizi geliştirmek olsun. Hatalarımızı artık yenilgi olarak görmemize gerek kalmadı. Hatalarımızı birer öğrenme fırsatı olarak değerlendirelim.” şeklinde konuştu. 
Bilgeiş Projesi Takım Lideri Serpil Meltem Koca da, Avrupa Birliği ve Türkiye mali işbirliği kapsamında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından yürütülen ‘İşçi ve İşverenlerin Kapasitelerinin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Yoluyla Geliştirilmesi Projesi (Bilgeİş) kapsamında 'Esnaf ve Sanatkarlar İçin Bilgeiş-Bilişimle Gelişen İş Dünyası' konulu bir sunum gerçekleştirdi.

TEKNOLOJİYE UYUMLU İŞGÜCÜ 
ANKESOB'un da Bilgeiş projesi paydaşlarından biri olduğu hatırlatmasını yapan Koca, İşçi ve İşverenlerin Kapasitelerinin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Yoluyla Geliştirilmesi Projesi'nin hedefini; "İşçi ve işverenlerin yeni teknolojilere uyum yeteneklerinin geliştirilmesine katkı sağlanması, Teknolojiye uyumu geliştirilmiş bir işgücü piyasası oluşturulmasının desteklenmesi ve Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin kullanımın ve etkinliğinin artırılması, İşçi ve işveren düzeyinde kapasite geliştirilmesine katkı sağlaması." olarak açıkladı. 
Ekonominin,  şirketlerin yüzde  99.9’unu ve istihdamın yüzde 76’sını teşkil eden KOBİ ve küçük işletme hâkimiyetinde olduğuna işaret eden Koca, "Burada verimlilik sorunu var: Bu kadar büyük bir grup, toplam katma değerin yüzde 53,3’ünü oluşturuyor. Nitelik sorunu var: Rekabetçi avantajın niteliği indeksinde 148 ülke arasında 87. sıradayız. Yenilikçilik sorunumuz var: Avrupa Komisyonu Yenilik Birliği Skor Tahtasında ‘düşük seviyede yenilikçi’ durumundayız. Çağın gerektirdiği yenilikçi boyuta Türkiye'deki işletmeler ne yazık ki sahip değil.” değerlendirmesinde bulundu. 
Bilgeiş’in tamamen ihtiyaçtan doğan bir sistem olduğunu aktaran Koca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir katılım öncesi AB desteği bir eğitim projesi olan Bilgeiş, ODTÜ’nün değil Türkiye’nindir. Eğitimlerle Bilişim teknolojilerini KOBİ’ler kaldıraç olarak kullanacak; verimlilik, nitelik, yenilikçilik hep ön planda olacak.  Ağustos sonunda uzmanlar tarafından hazırlanmış 100 bedava ders herkese ücretsiz olarak sunulacak. Uygulamaya girenlere sertifika verilecek. Projenin hedefi 2023 yılında 2023 derse ulaşmak.” 
Koca, sunumunun devamında eğitimlerden örnekler vererek, Bilgeiş eğitim sitesine nasıl girileceğini, e-uygulama üzerinden anlattı. 
Toplantı, Oda Genel Sekreterlerinden gelen mevzuata dahil soruların cevaplanmasının ardından sona erdi.

Yorumlar